ŞAFİİ el-UMM

SALAT

 

İMAM'IN YERİ VE CEMAATİN YERİ

 

Bize Rebi', İmam Şafii'nin şöyle dediğini haber verdi: Bize İbn Uyeyne, Ebu Hazim' in şöy le dediğini haber verdi: Sehl b. Sa'd'a Resulullah (s.a.v)'in minberinin hangi ağaçtan olduğunu sordular? Ve o da daha önce geçen hadisi zikretti. Tahric: Taberi, Seferde kasır 1/163-164 no: 61; Buhari, Ezan 1/226 no: 684; Müslim, namaz 1/316-317 no: 102/421; Müsned el-Hamidi, 2/413 no: 926

 

Bize İbn Uyeyne şöyle diyerek haber verdi: Bize el-A'meş, İbrahim'den, Hemmam'ın şöyle dediğini haber verdi: Huzeyfe bir toprak tepeciği üzerinde bize namaz kıldırdı ve onun üzerine secde etti. Ebu

 

Mesud toprağı düzeltince, Huzeyfe bu işte ona tabi oldu. Namazı bitirince; Ebu Mesud şöyle dedi: "Bundan nehyedilmedik mi?" Huzeyfe şöyle dedi: "Sana bu hususta tabi olduğumu görmedin mi?" Tahric: Ebu Davud, Namaz 1/399 no: 597

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Arkasında namaz kılanların kendisinin rükü ve secdelerini görmeleri amacıyla yüksekçe bir şeyin üzerinde namazını kılması imam için tercih edilen durumdur. Eğer söz konusu yer, secdeye gittiğinde kendisi için dar kalıyorsa yahut darlığı minberin basamaklarının birbirinden yüksekliğinin farklı oluşundan dolayı bir darlıksa, düz bir yere gelinceye kadar geri gelir ve secde eder. Ve secdeden sonra yerine döner.

 

Eğer namaz kıldığı yer secde için darsa yahut basamaklı bir yerse, geri düz bir yere gelme imkanı varsa yahut ileri gidebiliyorsa, ileri gitmesi müstehabdır. Çünkü öne gitmek, namaz kılanın şanındandır. Arkaya gitmesinde de bir beis yoktur.

 

Eğer kişinin namaz kıldığı yer, secde için dar değilse ve basamaklı bir yer değilse, namaz kılan şahıs, bulunduğu yerde secdesini yapar. Bu durumda namaz kılanın öne ya da arkaya gitmesini uygun görmem. Çünkü Resulullah (s.a.v)'in secde için geri gelmesindeki sebep -En doğrusunu Allah bilir- minberin / mihrabın dar ve basamaklı oluşundandır.

 

(Bu durumda) Geri geri gelmesini yahut ileri gitmesini yahut kıbleden yönünü çevirmeden yürümesini yahut herhangi bir zorunluluğu olmadan az bir şey yürümesini mekruh sayarım. Ama bundan dolayı da namazı bozulmaz ve yaptığı yürüme çok ve uzun değilse, sehiv secdesi de gerekmez. Ama çok ve uzun bir yürüme yapmışsa, namazı fasit olur.

 

İnsanlar imamın durduğu yeri bir kere öğrendikten sonra ona uyan cemaatle aynı seviyede namaz kılması müstehabtır. Çünkü Resulullah (s.a.v)'in bir defadan başka minberde namaz kıldığına dair rivayet yoktur. İmamın namazdaki yeri, ona uyan cemaatle beraber olan yerdir. Tercih edilen, insanlarla beraber aynı seviyede olmasıdır. Ama onlardan daha yüksek yahut daha enginse, bu sebepten dolayı imamın da, cemaatin de namazı fasit olmaz.

 

Mescidde olan imamın sesini, ona uyan kişi / memum duyduktan sonra mescidin üzerinden ona uymasında beis yoktur. Ya da ona tabi olanlardan bir kısmını görmesi halinde de beis yoktur. Bazı müezzinlerin Mescid-i Haram'ın damında imama uyarak namaz kıldıklarını gördüm. Bu durumlarından dolayı ilim ehlinden onları kınayan kimsenin olduğunu bilmiyorum. Mescidin içine inmelerinin onlar için daha uygun olacağı kanaati taşıyan bazılarından da haberdar oldum.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bize İbrahim b. Muhammed şöyle haber verdi: Bize et-Tev'eme'nin kölesi Salih haber verdi: O, Ebu Hureyre'nin mescidin damında, mescidin içinde olan imama uyarak namaz kıldığına şahit olduğunu söyledi. Tahric: Musannef Abdurrazzak, Namaz 3/230-231 no: 5454; Musannefb. Ebi Şeybe, 2/224

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Kadın imam olduğunda onun makamı, kadınların ortasında durmasıdır. Ama kadınların önünde durursa, ne onun ne de onların namazı fasit olur. Onu, namazı bozan ve bozmayan haller ile, caiz olan hallerle caiz olmayan hall er bağlar. Aynen erkeklerde olduğu gibi aralarında herhangi bir fark yoktur.

 

Sonraki için tıkla:

 

İMAM'IN ARKASINDA SAFA KATILMADAN NAMAZA DURMAK